Geziler

  • Kaz Dağları Milli Parkı Sarıkız Zirvesi

    Antik çağlarda İda Dağı olarak bilinen Kaz Dağları, 32 farklı endemik bitki türüne ev sahipliği yapan dağ temiz havası ve Sarıkız mevkiinde bulunan kaz avluları (ender görülen 1 kilometre çapında dairesel taş yığınları) ile öne çıkar. Edremit Körfezi’ne 1726 metre yükseklikten kuş bakışı Ayvalık adaları, Ege Denizinin irili ufaklı adalarının seyri için ziyaret edilmesi gereken güzelliklerden biridir. 

    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, piknik sepeti) 
    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, şampanyalı piknik sepeti) 

  • Kaz Dağları Sarıkız Güzergâhı Köyler ve Şelaleler

    Kaz Dağları Sarıkız güzergâhında köy ve şelaleleri görebileceğiniz bu gezide Zeytinli Köyü, Hasanboğuldu, Sütüven Şelalesi Kızılkeçili Köyü Anıt Çınar Ağacı, Tahtakuşlar Köyü ve Güre Sarıkız Kazdağı Etnografya Müzelerinin yanısıra Antandros Antik Kenti, Adatepe Köyü, Zeus Altarı, Yeşilyurt Köyü, Mıhlı Çayı ve Başdeğirmen Köprüsünü görüp Kaz Dağlarının tüm doğal güzelliklerini deneyimleme imkanı bulabilirsiniz.

    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, piknik sepeti) 
    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, şampanyalı piknik sepeti) 

  • Kazdağları Şahinderesi Kanyonu Jeep Safari

    Kaz Dağlarından aldığı oksijeni tüm Altınoluk’a dağıtan kanyona giriş özel izne tabidir. Dünyanın en kaliteli oksijen kaynaklarından biri olan Kazdağları'na ev sahipliği yapan Altınoluk’taki 27 kilometre uzunluğundaki Şahindere Kanyonu 600 metreyi bulan derinliğiyle görülmeye değer.


    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, piknik sepeti) 
    1 ile 4 kişi için (Özel jeep araç, rehber, şampanyalı piknik sepeti) 

  • Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası

    Tarihin en büyük donanmasına geçit vermeyen Çanakkale Boğazı doğal ve tarihi dokusuyla çok özel bir bölge. Gezide Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Çanakkale Şehitlikleri, Kilidbahir Kaleleri ve Kanuni Kulesi, Eceabat Namazgah Tabyaları ve Savaş Malzemeleri Müzesi’nin yanısıra Seyid Onbaşı, Rumeli Mecidiye Şehitliği ve tabyaları, Havuzlar Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Şahindere, Sargıyeri Şehitlikleri, Alçıtepe Son Ok Anıtı, Çanakkale Şehitler Abidesi ve Savaş Rölyefi, Seddülbahir Yahya Çavuş Şehitliği, Alçıtepe Köyü, Çanakkale Destanı Müzesi, 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı Bölgesi, Anzak Koyu, Bigalı Köyü Atatürk Evi’ni ziyaret ederek, Kurtuluş Savaşı’mızın yaşandığı tarihi yerleri yakından görebilirsiniz.

    Assos Longevity'den Tavsiye:
    Yolunuzun üstünde bulunan Tarihi Gelibolu Yardımadası’nın Eceabat ilçesindeki, dünyanın en büyük 1x1 dikim sıklığına sahip 1700 dekar alan üzerine kurulu Porta Caeli Bağı ve Caeli Otel’inde kendi ürettikleri şaraplardan ve yerel ürünleri kullandıkları mutfaklarını deneyimlemenizi tavsiye ederiz.


    1 ile 8 kişi için (Özel araç, rehber, müze girişleri ve öğle yemeği dahil)

  • Antik Truva

    UNESCO tarafından koruma altına alınan Troya bölgesi, ülkemizin sahip olduğu bir diğer önemli değerdir. Özel bir rehber aracılığıyla yapılacak olan Truva Atı, Truva Müzesi ve Troya bölgesinin ziyareti ufkunuzu açacak ender deneyimlerden biri olacaktır.

    Assos Longevity'den Tavsiye:
    Çanakkale yolu üzerindeki Yalova Restoran lezzetleri açısından deneyimlemeniz gereken yerlerden birisidir. Bozcaada tarafına da uğrayacaksanız, gitmeden önce Corvus’tan şarap tadımı rezervasyonu ayarlayın ve Madam Niça’nın Rum usulü lezzetlerini tadın.

    1 ile 8 kişi için (Özel araç, rehber, müze girişleri ve öğle yemeği dahil)

  • Assos (Behramkale)

    Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde, Edremit Körfezi’nin kıyısında yer alan ve M.Ö. 900’lerde kurulmuş olan Assos Antik Kenti çok özel bir akropole sahiptir. Tarih boyunca Yunan, Makedon, Pers dönemlerinde yerleşim merkezi olarak kullanılan akropol bölgesinin görebileceğiniz benzersiz panoramik manzarasıyla ve tarihi açısından en önemli yeri Athena Tapınağı’dır. Behramkale Köyü’nü,  Assos Antik Kenti’ni ve Assos Antik Limanı’nı gördükten sonra Kadırga Koyu’nun tertemiz denizine girmeyi unutmayınız.

    Assos Longevity'den Tavsiye:
    Athena Tapınağı’ndan Assos Antik Limanı’na doğru inerken Yıldız Restoran’a uğrayıp, sahibi Muzaffer Bey’e bizim misafirimiz olduğunuzu söyleyiniz ve babasının tuttuğu taze balıkların, annesinin de hazırladığı harikulade mezelerin tadına bakmayı atlamayınız.

  • Özel Yat ile Mavi Yolculuk

    Sizlere önereceğimiz özel yat seçeneklerimiz ile aileniz ya da yakın dostlarınız ile Ege’nin engin maviliklerini keşfedeceğiniz bir tatile davet ediyoruz. Otelimize ait özel motor botumuz ile Sivrice, babakale ve Assos'taki küçük koyları gezebilir ya da M.Ö. 330 yılına kadar uzanan tarihi Roma ve Bizans uygarlıklarının beşiği olan ve tarihte Kydonia adıyla bilinen Ayvalık'ın sahip olduğu sakin koyu içerisinde barındırdığığı 22 küçük adayı görebilirsiniz. Cunda dışında hiç birisinde yaşam bulunmayan bu bakir adaları gezmek ancak özel yat turları ile mümkündür. Özel yat turunda programınızı kaptanınız ile beraber siz belirler, dilediğiniz menü olasılıklarını seçebilir ve hava şartlarına bağlı olarak eşsiz tarihi koyları keşfedebilirsiniz.

  • Yeşilyurt Köyü

    Zeus'un doğduğu köy olarak bilinen ve Edremit Körfezi'ndeki Küçükkuyu'nun yukarısındaki Kazdağ'ın (İda Dağı) yamaçlarında, göz alıcı bir ana meydanın etrafında kümelenen, ardından ağaçlarla çevrili Arnavut kaldırımlı sokaklardan aşağı inen ve manzaraya doğru yokuş yukarı çıkan Yeşilyurt, kesinlikle Türkiye'nin en güzel köylerinden biridir.

    Yeşilyurt Köyünde Baucis ve Philemon Efsanesi

    Baucis ve Philemon yaşlı bir çiftti. Fazla bir şeyleri yoktu ama birbirlerini çok seviyorlardı. Bir gün iki gezgin 'kulübelerine ve yoksulluk'larına (casa paupertatemque) geldiler. Misafirlerin aslında Jüpiter ve Merkür'ün ölümlü (mortali) formları olduklarını bilmiyorlardı, ama Baucis ve Philemon çok kibar ve dindar (pia) oldukları için çift, yolcuları içeri davet ettiler. Jüpiter ve Merkür'ün bu yürüyen (petentes) formları zaten bin evden (mille domos) çevrilmişti. Ancak Baucis ve Philemon, ellerinde fazla bir şey olmamasına rağmen, yabancılar için ellerinden gelenin en iyisini (parabant) hazırlamaya başladılar. Misafirperverlik Romalılar için çok önemliydi, bu yüzden nezaketlerine karşılık Jüpiter onlara en çok istediklerini verdi: aynı anda ölmek. Yaşlı adam ve kadını (senex et femina) birlikte yaşayıp ölmeleri için aynı gövdeden büyüyen iki ağaca dönüştürdü.

  • Ada Tepe Köyü

    Küçükkuyu'ya 3 km uzaklıktaki küçük Adatepe, İda (Kazdağ) yamacındaki bal rengi taş evlerden oluşan şirin bir köydür. Eteklerinde, kısa ve kolay yürünebilen bir yol, Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Gargaros olarak tanımlanan Zeus Sunağı adlı bir kayaya çıkar.

    Adatepe Köyü'nde Refika'nın Öyküsü

    Adatepe Köyünde 19 yüzyıl sonu ve 20.yüzyıl başında 'Refika' takma adıyla bir Rum güzeli yaşarmış. Köyün Rum ve Türk cemaati arasında çok sevilen Refika hem güzel hem de çok neş'eli bir kızmış. Düğünlerde şarkılar söyler, çok da güzel dans edermiş. Refika'nın güzelliği ve iyilikseverliği Adatepe köyünün yanı sıra çevre köylerde de dillere destan olmuş. Özellikle zeytin zamanı Refika'nın çalıştığı tarlalarda köylüler hem zeytin toplar hem de Refika'nın şarkılarını dinlermiş. Düğünlerde mutlaka Refika başmisafir olarak çağrılır ve kendisine şarkı söyletilip, dans ettirilirmiş. Birinci Dünya savaşına kadar iki cemaat Adatepe köyünde barış içinde birlikte yaşarmış. Ancak Savaş Tüm Anadolu'da olduğu gibi Adatepe köyüne de felaketler getirmiş. Savaşla birlikte Köyün Rum ve Türk cemaatleri arasında önceleri soğukluk daha sonra karşılıklı çatışmalar baş göstermiş. Tüm bu kargaşaya rağmen Refika yine de Türkler arasında sevilmeye devam etmiş ancak ne var ki savaş sonunda Türk ve Yunan hükümetleri arasındaki anlaşma sonucunda Refika da diğer Rumlarla birlikte köyü terk edip, Yunanistan'a yerleşmek zorunda kalmış.

    Refika'nın köyden ayrılışı Türkler arasında büyük bir üzüntüye yol açmış. O gittikten sonra bile onun adına türküler yakılmış ve her fırsatta, özellikle düğünlerde onun türküsü okunup, onun adına danslar edilirmiş. Bu gelenek Adatepe köyünde hala devam etmektedir.

  • Ayvalık, Cunda Adası, Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı

    Ayvalık, eşsiz plajları, korunmuş evleri ve benzersiz doğal ortamıyla bölgenin en güzel tatil destinasyonlarından biridir. Cunda Adası, taş döşeli sokakları, eşsiz lezzetleri ve görülmeye değer yapılarıyla öne çıkar. Şeytan Sofrası ise sönmüş bir volkanın lav kalıntılarından oluşmuş doğal bir oluşumdur. Burada bulunan bir ayak izi, yöre halkı tarafından şeytana ait olduğuna inanılmaktadır. Şeytan Sofrası’na tırmanarak bölgenin kuşbakışı manzarasının tadını çıkarabilir, Cunda Adası’nın tarihi sokaklarını gezerken yerel lezzetleri tadabilir ve yedi kilometre uzunluğundaki Sarımsaklı Plajı’nın altın kumlarında güneşlenebilirsiniz.

  • Bozcaada (Tenedos)

    Yunan tarihçi Herodot, “Tanrı, insanlara sonsuz bir yaşam sunmak için Bozcaada’yı (Tenedos) yarattı” demiştir. Bu huzurlu Kuzey Ege adası, Çanakkale Boğazı’nın (Dardanel) hemen yanında, dar taş sokakları, eski taş evleri, tarihi kalesi, lezzetli Ege mutfağı, yerel şarapları ve hiç eksilmeyen rüzgarıyla yer alır. Adanın tarihi sokaklarını gezecek, eşsiz lezzetlerini tadacak, huzur dolu plajlarında güneşin ve denizin tadını çıkaracağız.

  • Bergama

    Bergama’yı tarif etmek oldukça zor olsa da, burası muhteşem manzaralarıyla çok özel bir yerdir. Sizi büyüleyecek bu atmosferi ancak oraya gidip Akropolis’e tırmanarak tam anlamıyla hissedebilirsiniz. Birlikte, dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan bu şehri ziyaret edeceğiz ve antik tiyatronun merdivenlerine oturacağız. Buradan, benzersiz manzaranın bizleri yüzyıllar öncesine götürmesine izin vereceğiz. Bergama Müzesi’ndeki kazılardan çıkarılan eserleri görme ve Etnografya Müzesi’nde sergilenen kültürel mozaiğe dokunma fırsatına sahip olacağız.

  • Efes Antik Kenti ve Meryamana

    İzmir il sınırları içerisinde, Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, M.Ö. 4000 yılına kadar uzanan tarihiyle her dönemde önemli bir yer olmuştur. Efes, Amazonlar olarak bilinen kadın savaşçılar tarafından kurulmuş ve antik dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’na ev sahipliği yapmaktadır. Efes’in büyüleyici atmosferinde sokaklarında dolaşırken, uzun bir yokuş bizi Meryem Ana Evi’ne götürecek. Ağaçlar arasındaki bu yolda yürürken, dileklerle kaplanmış bir duvarla karşılaşacağız. Gezimizi, kendine has atmosferiyle dikkat çeken Şirince Köyü’nde sonlandıracağız. Bu köy, dar sokaklarıyla bizi karşılayacak ve burada dünyaca ünlü şaraplarının tadına bakabilir, köyün küçük kafelerinde keyifli vakit geçirebilirsiniz.